İTÜ Yılları
Niyazi Saral ve Maide Saral (Doğramacı) 1976 yılında öğrenime başladıkları İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesini, anarşik olaylar nedeniyle eğitimin aksaması yüzünden bir yıl kaybederek 1981’de bitirdiler. Yine aynı fakültede yüksek lisan programına kaydolup değişik bölümlerde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladılar. Niyazi Saral mikro işlemci kontrollü haberleşme alanına yönelirken Maide Saral biyolojik işaretlerin işlenmesinde mikro işlemci kontrollü bilgisayar sistemleri üzerine çalıştı. Yandaki fotoğrafta Niyazi Saral’ın tezinde kullandığı ve Zilog Z80 mikro işlemciyle yaptığı sistem görülüyor.
Mikro işlemci kontrollü bu devreler “wire rap” denilen bir tür tel bağlama tekniği ile “pin to pin” her bağlantının tek tek elle yapılmasına dayanıyordu. Her iki mühendisin Intel 8080, Zilog Z80 ve Intel 8085 ile tasarladıkları dört beş tane değişik temel bilgisayar sisteminde Machine Language (Makina dili) ile yazılmış debuging, temel çalıştırma ve hata ayıklama programlarını yine kendileri geliştirmişti. O zamanlar assembler veya daha üst seviyeli bir dil ile hazır prototip bilgisayar sistemleri üzerinde herhangi bir bilimsel çalıştırmayı gerçekleştirmek lüksü yoktu. 1MHz’de çalışan ilk Intel 8080 CPU ile tezine başlayan Niyazi Saral’ın tezinin sonunda 4MHz’lik bir Zilog Z80’e ve 8 x 1KBit (8 tanesi 1 Kilo Byte) yerine de 2 x 4KBit (2 tanesi 1 Kilo Byte) geçerken teknolojinin çok hızlı değiştiğini düşünüyordu. Bütün olumsuzluklara karşın, yine de bitirme tezi sınavında kendisine sınav sorusu yerine “Mikro işlemcilerin son günlerdeki gelişmeleri nedir ?” şeklinde bir magazin sorusu soran bir kürsü profesöründen daha iyi durumdaydı.
Maide Saral’ın geliştirdiği mikro işlemci kontrollü biyolojik işaret işleyen sistem Tübitak tarafından desteklenen bir projeydi ve her iki mühendisin de yaptığı bilimsel çalışma ne yazık ki bu kadarla kaldı.
Niyazi Saral, kendisi yüksek lisans eğitimi alırken, lisans bölümü öğrencilerine ders vermek zorunda kalmıştı; çünkü kürsüdeki öğretim üyesinin zamanı yoktu. Ancak Niyazi Saral öğretim üyesi yerine, lisans öğrencilerinin sınavlarını hazırlaması, onlara not vermesi üniversite yönetimi tarafından kabul edilmedi; öğretim üyesi üniversiteden, Niyazi Saral kürsüden uzaklaştırıldı. Böylelikle Niyazi Saral ve Maide Saral aynı kürsüde çalışmaya başladı, kısa bir süre sonrada nişanlandılar. Niyazi Saral, yüksek lisansını tamamlayıp askere giderken Maide Saral, yüksek lisansı sırasında, üniversitede üç yıl araştırma görevlisi olarak çalıştı.
Askerlik Yılları
Niyazi Saral’ı deniz tutar; ama onun denizci olmak sevdası hep vardır. Bu yüzden üniversitede çalıştığı yıllarda Deniz Harp Okulu ve Deniz Astsubay Hazırlama Okulu’nda bilgisayar dersleri vermişti. Ancak 1983 yılında askerliğine Kara Kuvvetleri’nde başladı. Yedek Subay hazırlama okulunda derece alıp Polatlı’dan İstanbul’a geldi. Alemdağ 15. Füze Üs Komutanlığı’nda çalışan tek karacı elbiseli subaydı. Bu askeri üste de bilgisayar eğitiminin temel kitabı olan “Mano” ‘yu tanıtıyor; mikroişlemci kontrollü sitemlerin eğitimine yönelik dersler veriyordu. Ayrıca Hava Kuvvetleri’nin gönderdiği öğretmenlere bilgisayar sistemlerinin temelleri üzerine dersler verdi. Bu öğretmenlerin daha sonra hazırladıkları eğitim programı ile Hava Kuvvetleri’nde temel mikro işlemci dersleri başlamış oldu.
İlk İşyeri
Niyazi SARAL, Alemdağ 15. Füze Üs Komutanlığı’nda askerliğini yaparken part-time olarak çalıştığı Teknodata Bilgisayar’da askerliği bittiği gün full-time çalışmaya başladı. 1984 yılında Maide Saral ise İnfo A.Ş’de özel bir ana bilgisayarda “database” lerin oldukça ilkel bir versiyonuyla boğuşuyordu. Geliştirdiği SW Türk Telekom’un arıza servisinde uzun bir süre çalıştı. Maide Saral, gerçek zamanlı sistem kontrolü üzerine çalışırken, Niyazi Saral askerliği süresince akşamları tamir etmeye çalıştığı 360KByte’lık Floppy Diskleri artık bırakmıştı, 8 veya 16 kişinin aynı anda ulaşabildiği 10 Mega Byte gibi çok “geniş” kapasiteli Hard Disk’ler ve CPM işletim sistemi ile ilgileniyordu. Artık hafıza kapasiteleri 64 Kilo Byte erişmişti. Herhangi bir arızadan şüphelenen teknisyenleri 64 entegreden oluşan bu bölümü PCB’den tamamen söküp yerine yenilerini takabiliyor, arızanın buradan kaynaklanıp kaynaklanmadığı bulabiliyorlardı. 1985 yılında gençler evlendi.
Maide Saral, 1986’da İnfo A.Ş’den, kardeş kuruluşu Netaş’a geçerken, Niyazi Saral İnfo’da PC departmanını kurmak için işe başladı. Maide Saral R&D Departmanında Netaş’ın geliştirdiği santrallere software yazarken Niyazi Saral Multitech marka (daha sonra Acer olarak isim değiştirdi) PC’ler pazarlamaya başlamıştı. Bu dönemde pazarlanan her bilgisayar gibi PC’lerde kullanıcılar tarafından sadece bir disket olarak görülen uygulama yazılımları ile birlikte satılıyordu. 1986-87 yıllarında Niyazi Saral tek başına 40,000 satır program yazdığı için kendini gerçekten çok kuvvetli bir SW’ci olduğuna inandırmıştı. 1987 yılında PC pazarlama işini tek başına yapmaya karar vermişti. Eşinin de desteğini de alarak, üniversite yıllarından iki arkadaşı ile Danışman A.Ş’yi kurdu.
Danışman A.Ş Yılları
1987 yılında Ali İhsan Danışman ve Alican Yılmaz ile birlikte Danışman A.Ş’yi kuran Niyazi ve Maide Saral artık kendi işlerinin sahibiydi. Başlangıçta HW destek ve tamir bakımıyla ilgilenmek için kurulan şirket, sonradan doğal olarak PC pazarlama işine başladı. O yıllarda Enka’nın ithal ettiği Multitech marka PC’leri pazarlayan Danışman, ilk üç ayda büyük bir zarara uğradı.
Bir süre sonra Korkut Özal’ın sahibi olduğu Öztek A.Ş katkısıyla ithalata başladı. Kısa bir süre Taiwan’dan uçakla komple bilgisayar ithal ederlerken “Double Packing” adı altında çok fazla odun ithalatı da yaparak bilgisayar piyasasında adlarını duyurdular. Daha sonraları, Singapur’dan IPC marka komple bilgisayar ithalatının yoğun maliyetleri altında ezilirken, 1988’de Cebit’88 fuarında Danışman ortaklarının aklına çok parlak bir fikir geldi. Singapur’daki IPC’nin tesislerini gezmişlerdi, aslında oradaki firma da tam anlamıyla gerçek bir üretici sayılamazdı. Onların uygulamalarını Danışman Türkiye’de taklit ederek bir yürüyen üretim bantları kurdu.
IPC’nin kasasının çok benzerini Taiwan Song Cheer firmasına yaptırdılar, Keyboard’unu BTC’ye .. vs. Üretilen sistemin orjinal IPC’den farkını bulabilen kişi, yok gibiydi. Nitekim IPC’nin sahibi bir kaç yıl sonra Danışman’ı ziyareti sırasında gördüğü IPC’lerin (!) neden bu kadar sürede satılmadığını sorarken, kendisinin de bu ayrımı yapamadığını kanıtlıyordu. Böylelikle Türkiye’de ilk “toplama bilgisayar” doğmuş oldu.
1988 – 1991 yılları Danışman’ın başarılı yıllarıydı. Niyazi Saral, Novel’in ilk versiyonundan 80286-80386’ların donanım farklılıklarına kadar her müşteri grubuna ayrı ayrı seminerler vermaye başladı. Maide Saral ise Netaş’tan ayrılıp bir yıl kadar Danışman’da DataBase 3 gibi daha gelişmiş database’lerde program yazdı. Maide Saral’ın doğum yapması, iki mühendisin de SW işlerinden uzaklaşmasına neden oldu.
IPC markası ile 1991’de Türkiye’de satılan PC sistemlerinde, Danışman, %3.23 pazar payı elde etti. Şirket büyüyordu, ancak ortakların gençliğinden gelen iletişim sorunlarını çözebilme deneyimsizliği, iş ve okul arkadaşlarının yolunu ayırdı.
Niyazi ve Maide Saral 1992 yılında Çizgi Elektronik’i kurdu.
Çizgi Elektronik
Ekim 1992’de PC montajı yaparak pazarlama amacıyla kurulan kurulan Çizgi Elektronik, kurucularının sektördeki deneyimleri sayesinde ilk yılda pazarda söz sahibi oldu. 1993’te pazara yeni markaları sokmuşlardı ve pazarda %3’lük bir payı vardı.Micro-Star?, Sanayi Bakanlığı’ndan Çizgi Elektronik adına tescili alınmasına rağmen aslında MSI bir anakart markasıydı.
Niyazi Saral, 7-8 yıl sonra sektördeki bir arkadaşına MSI marka anakartları Türkiye’ye ithal ettiği için: “Bu benim markam, seni AMD Elektronik gibi, bende mahkemeye vereceğim” diye takılırken, aslında yaygınlaşan bir etik hataya dikkat çekiyordu.
Çizgi Elektronik 1993 – 1997 yıllarında ayda 300-500 adet bilgisayar montajı yapıyordu. Ancak piyasa değişmişti, OEM denilen, aslında İngilizce’deki karşılığı bambaşka olan yeni bir iş kolunda çok fazla hareketlilik vardı. Özellikle Maide Saral’ın yönlendirmesiyle Çizgi Elektronik, bu işe koluna ağırlık verdi.
1992’den bu yana ithal ettiği Asus ürünlerini iki yıl sonra montajını yapmadan parça olarak satmaya başladı. Türkiye’de 1995 yılında ilk defa, bir anakartı tanıtmak için için broşür basıldı; bunu gerçekleştiren de Çizgi Elektronik oldu. Çizgi Elektronik 1997 yılında Türkiye’de ilk defa sadece bir anakart ile Compex fuarına katıldı. 1998 yılında Çizgi Elektronik Arena için yaptığı ayda 700-800 adet PC montajı dahil, bütün PC toplama işini bıraktı. O dönemde Çizgi Elektronik’in arıza departmanının sorumluluğunu üstlenen Maide Saral, PC toplama işinden vazgeçilmesine sıcak bakmıyordu; ama bu kararın isabetli olduğunu birkaç yıl sonra kabul etmişti.
Bu yıllarda, Niyazi Saral’ın, sektördeki diğer şirketler ile bir birlik oluşturma arzusu vardı. Birçok toplantıya rağmen bu sektörün hiçbir zaman en azından bir Ticaret odasında, bir temsilcisi bile olamadı.
Çizgi Elektronik 1994’te başlattığı Web sitesi çalışmalarını 1998 yılına kadar İngilizce yürütmeye ısrarla devam etti. 1998’de kullanıcılardan gelen ısrarlar sonucu Çizgi Elektronik Web sitesini bütünüyle Türkçe’ye geçirerek Türkiye’de bir ilk uygulamayı daha başlattı. 1998’den bu yana sadece Niyazi Saral ‘ın gayretleriyle yaşayan Çizgi Internet sitesi artık, genç ve daha bilgili teknik elemanlara devredilmişti.
Çizgi Elektronik her zaman teknoloji önderi olmayı amaçladı. Çizgi Elektronik, yenilikten yana, kaliteli ve yüksek teknoloji ürünlerden yana oldu. Bu amaçla 1998-1999 yılları arasında Niyazi Saral çeşitli toplantı ve seminerlerde yeni teknolojiyi anlatmaya devam etti.
Niyazi ve Maide Saral 1999 yılında tüm ülkemiz gibi, deprem felaketiyle sarsıldı. 17 Ağustos’tan itibaren birkaç ay boyunca, sektörden topladıkları yardımları felaket bölgesine taşıdılar. Bu dönem her ikiside Türkiye’nin gerçekten ihtiyacı olan tek şeyin eğitim olduğunu acı bir şekilde öğrendiler.
2000 yılında Çizgi Elektronik Intel’in MTH problemiyle uzun bir süre boğuştu. Intel’in bir chipindeki hatadan dolayı Asus, belirli bir model anakartı geri çağırıyordu ve teknolojik liderlik saplantısından dolayı da bu kartı Türkiye’de yoğun biçimde sadece Çizgi satmıştı. Özellikle arıza servisinden sorumlu Maide Saral bu modelden Türkiye’ye ithal edilen 6,800 anakartın 5,200 tanesini geri gönderirken Türk insanı ve davranış biçimleri konusunda hiçbir yerde bulamayacağı bilgi ve deneyimlere sahip oldu.
Niyazi ve Maide Saral geçmişi düşündüklerinde sektöre 250’den fazla personel yetiştirmiş olmaktan, meslektaşlarının birçoğuyla yakın dostluk kurmuş olmaktan, ticari itibarlarından ve sektörde kabul edilen teknik bilgi ve önderliklerinden dolayı 20 yılı boşuna harcamadıkları kanısındalar.
Temmuz – 2001