Geleneksel Bilgisayar Sektörü Sorunlarına Anadolu’nun Bağrından Yenilikçi Bir Çözüm: Kayseri Kare Bilgisayar

Tübider Bilişim Sektörü Derneği faaliyetleri çerçevesinde ve bu çalışmalarımdan da öncesinde, geleneksel “Bilgisayar Sektörünün” sorunlarını yıllarca dinledim ve müşterilerime, dostlarıma, hiçbir ayrım yapmadan sektörde “bayi” olarak adlandırdığımız küçük bilgisayar firmalarına, ithalatçı şirket yöneticilerine, dağıtıcılara, toptancılara, ara toptancılara… herkese, bu sorunların çözümü için fikir verdim, yardımcı olmaya çalıştım, onlarla tartıştım ve 30-35 senedir sektörde biriktirdiğim tüm tecrübemi onlarla açıkça paylaşmak istedim. Yardımcı oldum mu bilemem ama aslında zaman zaman ben de onlardan çok şey öğrendim.

 

Geçen hafta Kayseri’de Kare Bilgisayar’ı ziyaret ettim ve son 5-6 yıllık başarı hikayesinin geleneksel “Bilgisayar Sektörü” sorunları için çok yararlı bir örnek olduğunu düşünüyorum. Gerçekçi bir örnek; üstelik yaşanmış ve denenmiş.

Kare Bilgisayar’ın ortakları 1980 yılında sektöre girmişler. Farklı firmalardaki çalışmalarından sonra 1999 yılında Kare Bilgisayar’ı kurmuşlar. Ortakların yine Bilişim sektöründe yazılım ve hizmet veren başka kuruluşları da var. 1999 yılında 2007 yılına kadar geleneksel Bilgisayar Sektöründe “Dağıtıcı” olarak çalışmışlar. Dağıtıcı olarak çalışmaları kabaca, İstanbul’da yerleşik donanım distribütörlerinden toptan mal alarak Kayseri ve çevresi ağırlıklı olmak üzere Anadolu’da bu ürünleri bilgisayar firmalarına uygun fiyatlar ile satmak, şeklinde olmuş. Bilinen ve hala da Anadolu’da hatta İstanbul-Ankara ve İzmir gibi şehirlerde klasik “toptancı” çalışma şekli. Sektör jargonu ile “Moving Box” ya da daha doğru tanımlama ile katma değer eklemeden olduğu gib emtia satışı; dağıtımı.

Kare Bilgisayar’dan Hasan Ersözlü “2007 bizim ciro olarak en iyi yılımızdı, sonra her şey değişti…” diyor. “Aslında dönüştü,” diyerek ekliyorum.

Gerçekten de 2007 yılı ile “Geleneksel Bilgisayar Sektörü” bitti ve Bilişim Sektörü tanımlaması daha ağır basıyor artık. Bilişim ve iletişim iç içe geçti, yakınsama (Farklı şebeke platformları aracılığıyla benzer hizmet çeşitlerinin taşınması ya da telefon, televizyon ve kişisel bilgisayar gibi tüketici aygıtlarının bir araya getirilmesi),   mobilite ve akıllı cihazlar, birbirleriyle iletişimdeki makineler (M2M), akıllı televizyonlar ve akıllı beyaz eşyalar, genibant ve mobil internet  ..vs tüm bunlar ile tanışan sektörün hızlı bir dönüşümünü konuşuyoruz Hasan Ersözlü ile.

“Başka bir çıkışımız yoktu, kârsızlık, haksız rekabet, arz fazlası, zincir mağazaların haksız rekabeti, İstanbul’dan bayilerimizin müşterilerine yapılan doğrudan ve daha uygun fiyat teklifleri, bayilerimiz arasında amansız rekabet ve bunlar sonucu yeterli hizmet alamayan tüketiciler, kararsızlığa düşen kurumsal müşteriler..vs, tam bir kaos. Tüm bunlar bizim klasik bayi kanalımızı hizmet ağırlıklı bilişim alanlarına yöneltmemizi sağladı.” diyor Hasan Ersözlü.

Buraya kadar her şey çok açık ve net; çözümünü de herkes biliyor. Yöresel toplantılarda, konferanslarda, İstanbul ziyaretlerinde, üretici gezilerinde, pazarlama faaliyetlerinde hep söylenen ve bazı arkadaşların “Kapitalist söylem, gerçek bu değil..” diyerek dirense de kanımca da, belki acıtıcı ama bir o kadar da önümüzdeki gerçekler.

“Yine tüm bu mecralarda da -yenilikçilik- olarak gösterdiğimiz çözümü biz kendi stratejik yönetimimize uyguladık.” diyor Hasan Ersözlü.

İnavasyon ya da yenilikçilik, kurum ve kuruluşların ürün, hizmet ve organizasyonlarını yenileyerek daha verimli ve karlı hale getirmesi, olarak özetleniyor. Geleneksel bilgisayar sektörü için verilen “Yenilikçi Çiçekçi” örneğini anlatırız hep. Klasik bir çiçekçi dükkanının önünde bekler ve sadece yoldan geçen müşterilerine talep olduğunda çiçek satar ama yenilikçi olan çiçekçi her çiçek sattığı müşterisinin neden çiçek aldığını (doğum günü, evlilik yıl dönümü..vs) kayıt eder ve bir sonraki yıl müşterilerine hatırlatma mesajı gönderir. Yenlikçi çiçekçi gittikçe büyüyen bir müşteri portföyüne sahip olur ve bunu benzer diğer yenilikçi faaliyetler ile destekler. Bilişim sektörüne tavsiye edilen müşterilerimizi bu yönde teşvik etmemizdir.

Bunu önermek kolay ve bayi kanalındaki şirketlerin bu tür argümanları denemesi de gerçekten faydalıdır ancak distribütörler, dağıtıcılar ve/veya toptancılar acaba bunu nasıl gerçekleştirebilirler, yenilikçiliğe yönelen bayilerine nasıl katkıda bulunabilir? İşte bunu Kare Bilgisayar gerçekleştirmiş.

“2007-2008 yılında dünyadaki ekonomik kriz ile birlikte işler azalınca biz bayi kanalını katma değerli hizmetlere yöneltecek ürünleri stokumuzda tutmaya başladık.” diyor Hasan Ersözlü. “Güvenlik kameraları, hırsız ve yangın alarm sistemleri, network ürünleri, digital görüntü ve kayıt sistemleri, OT/VT Barkod çözümleri, sunucu sistemleri ve sunucu oda donanımları, storage (yedekleme) sistemleri, wireless ve farklı iletişim sisemleri, fiber network sistemleri, aksesuvarlar..vs tüm bu alanlarda ihtisaslaşarak bayi kanalındaki şirketlerin bu cihazları pazarlayan ve hizmetini veren kurumlar olmasına gayret ettik. Bunun karşılığı olarak 2010 yılında da IBM Sunucu sistemleri distribütörü olduk ve artık daha yüksek kar majı ile ürün ve hizmet sunabilen bir bayi kanalımız var. ”

Çoğumuzun hayal bile edemeyeceği, yakınsama ve acımasız ticari argümanlar ile kıskaç altındaki sektör için, tam bir başarı hikayesi. Bu dönüşüm oldukça uzun sürmüş ve hala da devam ediyor. Bu kadar farklı ürün gruplarını yönetebilmek, üreticilerin bu cihazların kurulması ve destek hizmetleri için bu bayileri eğitmesi ve bu bayilerin çok sık değişen teknolojiye ayak uydurması, bilgi, beceri ve yetkinlikleri ile tanımlanmış yetişmiş personeli elde tutmak kolay değil belki ama tüm bunları başarmış bir Kayseri Kare Bilgisayar hepimizden ileride.