Bana “Bilgisayarcı” Demeyin!
1981 yılında, Elektronik Yüksek Mühendisi olarak çalışmaya başladığım Bilgisayar Sektöründe, 1986 yılından başlayarak ufak tefek notlar tutmaya başladım. Türkiye BT sektöründe yaşadığım olaylardan, örnekleri ve ne yazık ki kazandığım ilk deneyimleri hep not aldım. Her sektörde oluşabilecek pazarlama, satış ve satış sonrası hatalarını ve bana göre ahlaki açıdan hatalı olan davranış ve sonuçları birgün kullanabileceğim düşüncesi ile tuttuğum bu notları daha sonraları Çizgi Söğüt Gölgesi adlı kullanıcı web sitesinde yazı dizileri şeklinde yayınlamaya başladım.
Aslında, aklımda hep bir “kitap” vardı ama gerçekten yazıp yazamayacağımdan da emin değildim doğrusu. Hoş ne kadar okunur ondan da pek emin olamayacağım ama bunu bir görev adlediyorum. Bilgisayar sektörünün nerden nereye geldiğinin canlı bir tanığı olarak gençlere borçlu olduğumuzu ve bunları yazmamız gerektiğini düşünüyorum.
– Ben de Sonunda “Bilgisayarcı” Oldum! – 2010 PDF Kitapçık
– Bana Sakın “Bilgisayarcı” Demeyin! – 2006 PDF Kitapçık
İbrahim AKCAN
GERÇEKTEN ÇOK HOŞ , FAYDALI VE SÜRÜKLEYİCİ BİR KİTAP HOCAM , ÖYLE İÇİNE ÇEKTİKİ BİR GÜNDE OKUDUM BU KİTABI..SİZİ TAKİP EDİYOR VE ÖRNEK ALIYORUZ.
Abdullah KOÇ
Hocam ağzınıza ve elineze ve en önemlisi yüreğinize sağlık. Güzel bir çalışma.
15 yıldır bilişim sektöründe olan biri olarak çalışmalarınızı takdir ile karşılıyorum.
Sevgi ve Saygılar sunuyorum…
Abdullah KOÇ
Engin BİÇEN
Merhaba;
Küçük hatta çocuk denile bilecek yaşta bilişim sektörüyle tanıştım. Daha dün gibi hatırlıyorum, mits*** Marka flopiden Kredi kartları çıkartığımı Tabiki Yılların tecrübesinin vermiş olduğu Fakat İbrahim AKCAN size örnek alma konusunda katılmıyorum ki Örnek aldığınız kişi yada kişileri Hiç bir zaman geçemez her zaman bir adım geriden takip edersiniz. Niyazi Bey Başarılarınızın devamını Diliyorum.
Orhan Birincioglu
Niyazi Bey’in Intel chipsetleri nedeni ile Asus anakartlarının değişimi ile ilgili 240.000 USD kaybının bir küçük parçasıda benim payımdı.
O tarihlerde Hong Kong da idim ve o tarihlerin en iyi konfigürasyonu ile bir PC yapmak için taşınabilir tüm parçaları Hong Kong dan almıştım. O zaman henüz Türkiyede olmayan 64MB Asus ekran kartı, en hızlı SD Ramlar, en hızlı CD RW en hızlı ve en çok kapasiteli hard disk ve elbette birde adı geçen sorunlu Asus Anakart. İstanbul’a dönüşümde idealimdeki PC mi yapmış ve yeni bir proje için Umman’a gitmiştim. Bir arkadaşımdan haber aldığım bu Asus anakart Callback olayı üzerine, Türkiye’den almadığım halde, anakartımın Türkiye’de değiştirilmesinin gerektiğini ve Türkiye’ye dönüşümde bu işlemin yapılmasını rica etmiştim Çizgi Elektronik’ten.
Türkiye’ye döner dönmez Çizgi’ye uğradım elbette. Ne varki Asus tarafından teklif edilen yeni kart iki nedenle bana hitap etmiyordu. Birincisi verdikleri RD Ram 128 MB ile sınırlandırılmıştı. Ben ise çok daha yüksek bir SD Ram almıştım idealimdeki PC için. Çizgi elektronik yetkilileri 128 MB üzerinde Ram değişikliği yapılamıyacağını söylemiş, daha fazla Ram kullanmak istiyorsam yeni RD ram satın almam gerktiğini vurgulamışlardı. İkinci konu ise değişim sonucu verdikleri anakart CPU şekli ile ilgili idi. Verdikleri anakart Slot tipi CPU kullanırken benim Hong Kong dan aldığım CPU soket tipi idi. Her nekadar bir adaptör veriyorlardı isede slot tipi CPU kullanan anakart bana itici gelmişti.
Sonuçta, başka çarem kalmadığı için teklifleri kabul etmek zorunda kalmıştım. İdealimdeki high tech PC yokolmuş ve zorunlu bir Downgrade yapılmıştı. Asus markasını o gün hayatımdan silmiştim.
Daha sonraları Çizgi Elektronik web sayfalarında kullanıcı yorrmlarının olduğu bir sayfa olduğunu gördüm ve başımdan geçen bu Zorunlu Downgrade olayını tüm detayları ile yazarak oraya gönderdim. Tabii yayımlanacak gibi bir inancım yoktu. Asus ve Çizgi’yi yerden yere vuruyordum yorumumda. Ne varki o yorum yayımlandı… ve arkasından Niyazi Saral’dan bir davet aldım. Çizgi’de kendisini ziyaret ederek sorunumu anlatmamı istemişti. Kendisini ziyaret edip olayı Hong kong dan başlayarak, aldığım parçaların faturasını göstererek, yani nasıl bir PC yapmak için yola çıktığımı fakat sonunda nasıl bir PC sahibi olmak zorunda olduğumu, anlattım kendisine. Sonuçta, değişim sonrası RD Ram ve Slot CPU tipi olarak verilen anakartımı SD Ram ve Soket tıpı CPU kullanan daha yeni bir anakart ile değitirmeyi kabul etti.
Şu anda hala dünya etrafındaki fabrika ve şantiyelerde çalışıyorum ve dünya etrafındaki 30 yılın verdiği tecrübe ile söyleyebileceğim şey Türkiye’de son kullanıcı haklarının sıfır seviyesinde olduğudur. Mal satıldığında dostluk biter Türkiye’de. Niyazi Saral ve Çizgi ise bana (az sayıda da olsada) Türkiye’de de son kullanıcının haklarının olabileceğini gösterdiler.
Kendisinden Asus yüzünden kaybettiği 240.000 USD ın içindeki payımdan dolayı özür dilerken Türkiye’de de son kullanıcı haklarının arandığında bir sonuç alınabileceğini gösterdiği için teşekkürlerimide sunmak isterim.
Orhan Birincioğlu
Elk.Müh
İstanbul devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (Yıldız teknik Üniversitesi) – 1975
Sn.Service Engineer
TMGE (Toshiba Mitsubishi – General Electric)
Automation Systems
Roanoke VA-USA
ORHAN YILMAZ
Selamlar hocam;
Bizimle tecrübelerinizi paylaştığınız ve Çizgi-Tagem gibi bir hizmette bulunduğunuz için çok teşekkür ederim.